Aklınızda bir soru mu var? Belki cevabı buradadır.
Psikoterapiden yararlanmak için bir uzmana başvurduğu andan itibaren her danışan temel haklara sahiptir. Danışanların hizmet almadan önce hakları konusunda bilgi sahibi olmaları, yanlış uygulamaların ve mağduriyetlerin önlenmesi için oldukça önemlidir.
Yeterlilik- Hizmet alacağınız terapistin yeterliliklerini araştırmak ve sorgulamak hakkınızdır. Terapist hangi okuldan mezundur? Diplomasını görmeyi talep edebilirsiniz. Terapist olmak için salt üniversite bitirmek yeterli değildir. Uzmanlığını nereden edinmiştir? Deneyimi nedir?
Mahremiyet- Terapi sürecinde ve sonrasında %100 mahremiyet ilkesi geçerlidir. Yani, terapistinizle seanslarda paylaştığınız, istisnasız her şey gizlidir. Terapist sizden hiçbir şekilde, hiçbir yerde bahsedemez. Eğer aksi olursa şikayet hakkı doğar.
Süre – Süreç- Terapi seansları genelde 45 ila 50 dakika arasındadır. Vaktinde seansa ulaşmanız önemlidir. Terapinin ne kadar süreceği bazı durumlarda bilinebilir. Genellikle ucu açık da bırakılabilir. Terapistinizle konuşarak çalışmanızın ilkelerinden haberdar olunuz.
Temas- Terapist danışanıyla terapi süreci dışında sosyalleşmemelidir. Bu, terapinin sağlıklı yürümesi açısından kabul edilmiştir bir ilkedir. Çiğnenmesi halinde danışanın dolaylı mağduriyeti söz konusudur. Terapist, danışanı ile cinsellik çağrıştıran hiçbir yakınlaşmaya giremez. Aksi, meslek ilkelerinin ihlalidir.
Mağduriyet- Terapistin hangi profesyonel derneğe/derneklere üye olduğunu bilmeniz, mağdur olmanız halinde faydalı bir bilgilidir.
Eğer danışan olarak, yolunda gitmediğini düşündüğünüz, hatalı olduğunu hissettiğiniz bir durum varsa, öncelikle bu durumu tüm açıklığıyla terapistinizle paylaşmanız önerilir. Sonuç alamadığınızı düşünüyorsanız, terapistinizi değiştirebilir, çok uç vakalarda şikayette bulunabilirsiniz.
Terapinin süresi kişiden kişiye, başvurulan probleme, uygulanacak olan terapi ve tedavi tekniğine, danışanın ve terapistin işbirliğine göre değişiklik gösterir. Unutulmaması gereken ilk şey; tüm bunların bir ‘süreç’ olduğudur. Bir sorunun ne kadar seansta ‘hallolacağı’ ancak terapi sürecinde belli olabilir.
Günümüzde psikolojik hizmetlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmakta ve bu alanda hizmet veren kişi ve kurumlar giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak bu uygulamaların uzman ve güvenilir kişilerce sunulmaması yarar yerine zarar vermekte ve psikolojik hizmetlere duyulan güveni azaltmaktadır.
Psikolojik problemlerin etkili teşhis ve tedavisi, alanında uzmanlaşmış meslek elemanları tarafından yapılabilmektedir. Bu uzmanlaşma, önce ‘Psikoloji’ alanında lisans eğitimi tamamlamakla birlikte, çalışılacak alanda uzmanlaşmış olmayı gerektirir. Başvurulacak olan uzmanın mutlaka diploma bilgileri ve alanla alakalı mesleki yeterlilikleri (belge, diploma, vs.) mutlaka sorgulanmalıdır.
Terapistiniz olarak seanslarda anlattıklarınızı ‘GİZLİLİK’ ilkemiz doğrultusunda kimseye anlatmayız. Bu durum, danışanın en yakınları için bile değişmez. Aile üyelerine veya eşlere seansların gidişatı konusunda bilgilendirme yapılabilse de; seansların içeriği konusunda asla bilgilendirme yapmayız.
Bu konu uzmanlar arasında uzun yıllardır tartışılan ve ortak bir görüşe tam olarak varılamamış bir konudur ancak birçok psikoterapist ‘hasta’ yerine ‘danışan’ kelimesini tercih etmektedir. Çünkü hasta kelimesi her problem türüne ve şiddetine uymamaktadır. Ayrıca terapi sürecinde danışanların da aktif olmalarından dolayı tıptaki klasik doktor-hasta ilişkisinden farklı bir durum bulunmaktadır.
Bu noktada kendinize soracağınız sorular size yardımcı olacaktır;
Kişide baskı yaratan dengesini ve uyumunu bozan durumlara ilişkin sorular çoğaltılabilir. Yukarıdaki soruların (yada benzer sorulara) herhangi birine “evet” diyorsanız psikoterapi desteği almanızın zamanı gelmiştir.
Klinik psikolog, ‘Tıp Meslekleri Uygulamalarına Dair Yasa’ gereği “psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik ortamlarda gerekli pratik uygulamaları içeren klinik psikoloji yüksek lisansı veya diğer lisans eğitimleri üzerine psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansına ilaveten klinik psikoloji doktorası yapan sağlık meslek mensubudur.” Diğer bir değişle klinik psikolog, 4 yıllık psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimine ek olarak en az klinik psikoloji yüksek lisansı (master) yapmış veya ilgili diğer lisans eğitiminden sonra klinik psikoloji doktorasını tamamlamış kişidir. Klinik psikolog, ilgili psikolojik alanda gözlem, ölçüm ve değerlendirme yapar ve kendi mesleki alanında psikoterapi hizmeti verir. Bazı hastalık durumlarda ise bir uzman tabip işbirliğinde psikoterapi yaparak psikolojik hastalıkların tedavisinde görev alır.
Psikoterapi, psikolojik alanda uygulanan terapiye verilen isimdir. Terapi ise bir rahatsızlığı veya hastalığı yenecek etken ve yöntemleri bulma ve bu rahatsızlıktan/hastalıktan muzdarip olan kişinin sıkıntılarını gidermedir. Diğer bir isim ile sağaltım da denir. Psikoterapi bir süreç gerektirir. Kısaca anlatacak olursak, bu süreçte, psikoterapi hizmeti veren uzman, rahatsızlıkla ilgili etkenlerin tespit edilmesine, rahatsızlığın nasıl ve neden geliştiğinin anlamlandırılmasına ve rahatsızlık duyulan konuyla ilgili daha etkili yolların bulunmasına yardımcı olur.
Birey, kişiliği, kişilerarası ilişkileri, psikolojik sağlığı ve genel anlamda psikolojik dünyası üzerine düşünebilecek ve konuşulabilecek birşeyler olduğunu hissettiği anda alacağı psikoterapi hizmetinden fayda görecek ve gelişecektir. Psikoterapi hizmeti kişisel gelişimi ve bireyin düzenlemekte zorluk yaşadığı herhangi bir alanı (örneğin zaman yönetimi) önemli ölçüde destekleyecektir. Bunun yanında sıklıkla bilinen haliyle herhangi bir psikolojik rahatsızlık yaşandığında alınacak psikoterapi desteği, kişiye sorunu çözme konusunda yardımcı olacaktır. Halk arasında ifade edilen şekliyle çökkünlük, kaygı, endişe, takıntı, isteksizlik, zevk alamama, kendini psikolojik olarak tuhaf hissetme, ilişki, eş ve ailevi problemler, bunalım, uyku problemi, cinsel problemler, kendini çıkmazda hissetme, öfke problemi…vs gibi birçok konuda bireyin psikolojik destek alması gerekli olabilmektedir. Başvuracağınız rahatsızlığı ise sadece ilaç alarak tedavi etmek hedefindeyseniz bir psikiyatriste başvurmalısınız.
Bireyler, farklı konularda da olsa, zaman zaman zorluk yaşayabilir, kendilerini çıkmazda hissedebilirler. Yaşadıkları sorunlar karşısında etkin baş etme yolları bulamayabilir, deyim yerindeyse tıkanabilirler. Kimseye anlatamadıkları sorunları olabilir veya etraflarındaki kimse onları anlayamayabilir. Birçok kişi ile konuşsalar da, farklı tavsiyeler alsalar da hiçbiri işe yaramayabilir. Bu durumda profesyonel bir yardıma ihtiyaç vardır. Bu kadar değerli, özel ve güzel bir varlık olan insanın, sadece bir kere yaşayacağı bu hayatının kalitesini arttırmak bizim için en öncelikli amaçtır.