Majör Depresif Bozukluk Nedir?
İnsanlar hayatlarının bazı dönemlerinde üzgün ve çaresiz hissedebilir. Fakat majör depresif bozuklukta (MDB) bu hislerin, depresif ruh hâlinin ve hayattan keyif almada gözle görülür azalma görülmesi ve bunların da en az iki hafta boyunca devam etmesi gerekir. MDB`un ortaya çıkmasında olumsuz yasam olaylarının ve çevresel faktörlerin etkisi olduğu gibi bazen belirli bir sebep olmaksızın da ortaya çıkabilmektedir.
MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ
• Hayattan ve önceden hoşa giden şeylerden keyif almada azalma.
• Uyku düzeninin bozulması (uykusuzluk hali [insomnia] ya da çok uyuma hali [hypersomnia])
• İştah dengesinin bozulması (iştah azalması ya da artması)
• İştah durumu ile doğru orantılı olarak kilo dengesinde bozulma (kilo alma ya da kilo kaybı)
• Cinsel istekte azalma
• Öz bakimin azalması
• Günlük sorumlulukları yerine getirmede zorlanma ya da hiç yapamama hali
• Kişinin kendine olan özgüveninin ve öz saygısının yitirilmese
• İntihar ve olum düşünceleri
• Kendini suçlama
Kadınların majör depresyona yakalanma riski erkeklerin neredeyse iki katıdır. Ergenlik çağında, regl döneminde, hamilelikte, düşük yapmada ve menopozdaki hormonal değişiklikler majör depresyon riskini artırabilir. Erkeklerdeki depresyon önemli ölçüde az kayıtlara geçmektedir. Erkeklerdeki depresyon işaretleri çabuk öfkelenme, genel sinirlilik, uyuşturucu ya da alkol bağımlılığı (bu maddelerin kullanımı depresyonun sonucu olabileceği gibi, depresyona da sebebiyet verebilirler) olabilir.
MAJÖR DEPRESYON NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Majör Depresyon tedavi edilebilir bir ruhsal zorlanmadır ve tedavi aşamasında çeşitli yöntemler kullanılabilir. SSRI tipi ilaçlar ve antidepresan grubu ilaçlar majör depresyonun tedavisinde sıkça kullanılmaktadırlar. Ayrıca psikoterapinin majör depresyonun tedavi aşamasında önemli bir yeri olduğu bilimsel çalışmalarca kanıtlanmıştır. Çeşitli terapi ekolleri (Bilişsel davranışçı terapi (BDT), Sema Terapi, EMDR, psikanaliz vb.) majör depresyonun tedavisinde etkin tedavi seçenekleridir.
Tedavi Surecinde psikoloğunuzla iletişim halinde olmak, gözlemlediğiniz semptomları kendisiyle paylaşmak hem tedavi surecinde hem de depresyon oluşumunun önlenmesi aşamasında hayati öneme sahiptir.